Kandıra Devlet Hastanesi’nde yaşanan basit ama düşündürücü bir olay, sağlık sistemimizde insanlara gösterilen ilginin ve iletişimin ne kadar eksik olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

 

Bir vatandaşımız dahiliye doktoruna muayene oluyor, tahlillerini veriyor ve öğleden sonra sonuçlarını göstermek üzere hastaneye geri dönüyor. Ancak tahlil sonuçlarını göstermek için yeniden kayıt yaptırması gerekiyor. Doktor ismini belirterek kayıt yaptırsa da görevli farklı bir branş ve doktora sıra veriyor. Hasta bu durumu fark ederek ilgili doktorun kapısını çalıyor. Ne var ki içeri girip kısa bir açıklama yapmasına bile izin verilmiyor. "Sıran gelince girersin" denilerek geri gönderiliyor. Bir saatlik bekleyişin ardından sıra geldiğinde ise doktorun "neyin var" sorusuyla gerçek anlaşılıyor: Aslında bu hasta başka bir doktora değil, sabahki doktoruna sadece sonuç göstermek istiyor. Kayda yapılan yanlışlık her şeyi altüst etmiş durumda.

 

Hastamız kayıt birimine giderek durumu izah etmeye çalışıyor, “Ben sana sabahki doktora sonuç göstereceğim demiştim, neden başka bir doktora sıra verdin?” diye soruyor. Ama aldığı tek şey; sessizlik ve boş bakışlar. Ne bir özür, ne bir açıklama. Sonunda başka bir görevli tarafından yeniden yönlendirilerek sorun çözülüyor.

 

Oysa bu olay, sadece birkaç saniyelik bir ilgiyle önlenebilirdi. Sadece bir “Buyurun, sizi dinliyorum” cümlesiyle saatlerce beklemeye, stres yaşamaya ve moral bozulmasına gerek kalmazdı.

 

Bu olay; sağlık çalışanlarının, özellikle ön büroda görev yapan personelin her hastayı bir işlem değil, bir insan olarak görmesi gerektiğini hatırlatıyor. Kimi zaman yorgun, kimi zaman endişeli gelen hastalar sadece tedavi değil, biraz anlayış ve ilgi de bekliyor. Bir kişinin yaşadığı bu küçük ama anlamlı olay, hepimize şu soruyu tekrar sordurmalı: İnsanlara gerçekten değer veriyor muyuz?

 

Unutmayalım; küçük bir ilgi, büyük bir fark yaratır.